Haber
2022-12-06 15:54:13
17. Türkiye Buluşmamızı gerçekleştirdik

17. Türkiye Buluşmamızı Gerçekleştirdik

Eğitim-Bir-Sen ve Memur-Sen Genel Başkanı Ali Yalçın, 3600 ek gösterge başta olmak üzere birçok alım elde ettiklerini belirterek, “Mevcut dosyalarını çözümünü sağlayacak olan da biziz. Diğerleri zorluklar konuşadursun, biz bir sorunları çözüyoruz, çözmeye devam ediyoruz. Toplu sözleşmeleri alan, eksiklerine rağmen Öğretmenlik Meslek Kanunu için adım atılmasını sağlayan, uzman öğretmenlik ve başöğretmenlikte 600 bini bulan çerçeveyi genişleten, 3600 ek göstergenin mimarı biziz. Sözleşmelilerin kadroya alınmasını, gözetim görevine ücret ödemelerini Sağlayan, öğretmen ve öğretim üyelerinin ek ödemelerini artırma, geliştirme ödeneğinin kadroya ödemelerine devam koridoru, jüri üyelerine ücret ödemeni, sınıf yöneticisine haftada iki saat ilave ek ders ücretini, üniversite disiplin kurullarında sendika yöneticisinin yer gidişi,

Eğitim-Bir-Sen 17. Türkiye Buluşması, şube yönetimleri, ilçelerin ve kadın komisyonlarının birleşimiyle Antalya'da yapıldı.

Sendikal çalışma ve eğitimle ilgili değerlendirmelerin yapıldığı toplantının açılışında konuşan Ali Yalçın, cesareti sermayesi, inanç arzusu, idealleri olan bir teşkilatı kaydederek, “Şanlı bir tarih, niyet, soylu bir mücadeledir, hikâyemiz. Türkiye'nin kalkanları, yeni ve büyük Türkiye'nin, adil bir dünyanın habercisidir, mücadelemizdir. Türkiye'de mücadele öznesi, emperyalizme karşı medeniyet stratejisi, 'Sahtekârlığın evrensel düzeyde egemen olduğu yerde, gerçekleri devrimci bir eylemdir' diyerek neoliberalizm düzenine karşı helal ekmek mücadelesidir, gayemiz. Gelir dağılımında adaleti, sermeye karşısında emeği, sapkın lobilere karşı aileyi, deizme, ateizme, nihilizme karşı inancı savunmamaktır, varlığımız. Darbe düzenine karşı millet iradesini, vesayete karşı bağımsız Türkiye'yi savunmak, varlık nedenimiz. Kapitalist bizi dayattığı rollere, çarpık küresel emek düzenine, insanlığa giydirilmek istenen deli gömleği ideolojilere, siyonizme, emperyalizme, kapitaliste 'hayır' diyen, kadim bir ruhla özgün bir makam varlığına sahip teşkilatımıza selam olsun. Sesi nesillerin çığlığı, gözü yaşlıların sesi, mağdurların, mazlumların, mahrumların nefesi olanlara; Arakan'ın, Doğu Türkistan'ın, Suriye'nin, Filistin'in, Kudüs'ün, Aksa'nın müdafilerine selam olsun. Moğol kasırgası kapısıya dayanınca ne yapmak geleneklerine dair fetva isteyenlere, elde edilecek kalıntıları kalıcı hale getirecek 'Bugün fetva günü değil, kan verme günündedür' diyen İmam Takuyiddin gibi, 15 Temmuz gecesi fetva ve sufle beklemeden, gün bugündür, an bu andır, dem bu demdir, diyerek 1 harcama vatanı tüketimia, alçak uçuşlarla ölüm kusanlara direnen serdengeçtilere selam olsun.

Suni gündemlere rastlamaktan yeni şeyler atma, yeni atılımlar yapma zamanıdır

İl, ilçe ve delege seçimlerinin, 30 yıllık geleneğe yakışan tatlı bir rekabet, demokratik nezaket içinde tamamlandığını dile getiren Yalçın, gidişini sürdürdü: “Bu süreçte olgunluğuyla tüm örnek olan teşkilatımıza yürekten teşekkür ediyorum. Zaten bu kadar büyük bir davayı sırtlamış insanlara yakışan da bu olgunluktur. Şimdi, ayrıntılarda boğulma değil, daha fazla dinleme hamle zamanı yapmadır. Sonsuzluğu menzil edinmiş olanlar yoldaki mezar taşlarına bulmakz. Kardeşlik şiarımız; hoş yönetici, yönetici olmak, derleyip toparlamak vasfımız, tek ses, tek yürek olmak tarihî sorumluluğumuzdur. Seçimlerimizin üyesi, ülke ve yerküremize hayırlar getirmesini bekliyoruz. Nöbeti devredenlere hizmetlerinden dolayı teşekkür, nöbete devam edenleri ve nöbeti devralanları tebrik ediyor, kendilerini başarıdan kutluyor. Yunus'un 'Her dem yenileniriz, bizden kim usanası'nın dediği gibi yenilenen bir teşkilat var burada. Bin umut, bin müjde, bin sevda, bin heyecan yüklü bu salonda. Suni gündemlere rastlamaktan, sahayı kirletenlerin fitnesine aldırmadan, yeni görüntüler atma, yeni atılımlar yapma zamanıdır şimdi.”

Önemli mesafeler aldı

Yalçın, önemli hedefleri koyduklarını, önemli mesafeler aldıklarını ifade ederek, “Tanıtım filmimizde ve Uluslararası Emek Konfederasyonu (ILC) kuruluş hikayemizde özetle geçilen operasyon bile onlarca dakika sürdü. 'İçimize, işimize, dışımıza yolculuklara' diyerek sloganlaştırdığımız yol haritamızın gereği olarak yürüttüğümüz çalıştırmadı birçoğu. İçimize yolculuk hikayemizde, çelikleştirmek için kullandığımız onlarca eğitim var. İşimize yolculuk hikayemizde, hazırladığımız anket, odak analizler, yaptığımız incelemeler, inceleme yayınlarımız, ağırlıklımiz sempozyumlar, bilimsel kongreler ve sözü yükseltme çalışmaları var. Sendikacılığın kitabını yazmak, tüm kazanımlarımızı bir çırpıda ve bir kitapta sunmak var, Eğitim Bir-Sen'de 103 ve teslimat 802 satın almamız var. Dışa yolculuklar hikayemizde, kısır döngülere hapsolmamak, oyuncuları ve aldıkları adım hedefe ulaşmak var. Başarı var, Uluslararası Emek Konfederasyonu'nu kurmuş olmak var. Hepsinin üstünde büyük bir vizyon, herkesin altında muazzam bir emek var. Yılmak ve yorulmak yok, yeni yeni hedefleri ortaya koymak var. ILC'nin eğitim sendikaları örgütlenmesini kurmak, kurumlaşmak, kurumsallaşmak var. Çok zor badireler atlattık, çok önemli mesafeler aldık. Düne takıp kalmayacağız. Yapılması gerekeni, üzerimize düşeni yapmaya, geleceği satın almaya, gücümüze güç, satın almalarımıza katmaya devam etmeye devam edin. Genel merkezimiz, misafirevimiz, otelimiz, İstanbul'da yakında açacağımız misafirhanemizle, illerde müdürlerimizle, mekanlarımız ve imkanlarımızla daha güçlü bir Eğitim-Bir-Sen var” şeklinde konuştu. Hepsinin üstünde büyük bir vizyon, herkesin altında muazzam bir emek var. Yılmak ve yorulmak yok, yeni yeni hedefleri ortaya koymak var. ILC'nin eğitim sendikaları örgütlenmesini kurmak, kurumlaşmak, kurumsallaşmak var. Çok zor badireler atlattık, çok önemli mesafeler aldık. Düne takıp kalmayacağız. Yapılması gerekeni, üzerimize düşeni yapmaya, geleceği satın almaya, gücümüze güç, satın almalarımıza katmaya devam etmeye devam edin. Genel merkezimiz, misafirevimiz, otelimiz, İstanbul'da yakında açacağımız misafirhanemizle, illerde müdürlerimizle, mekanlarımız ve imkanlarımızla daha güçlü bir Eğitim-Bir-Sen var” şeklinde konuştu. Hepsinin üstünde büyük bir vizyon, herkesin altında muazzam bir emek var. Yılmak ve yorulmak yok, yeni yeni hedefleri ortaya koymak var. ILC'nin eğitim sendikaları örgütlenmesini kurmak, kurumlaşmak, kurumsallaşmak var. Çok zor badireler atlattık, çok önemli mesafeler aldık. Düne takıp kalmayacağız. Yapılması gerekeni, üzerimize düşeni yapmaya, geleceği satın almaya, gücümüze güç, satın almalarımıza katmaya devam etmeye devam edin. Genel merkezimiz, misafirevimiz, otelimiz, İstanbul'da yakında açacağımız misafirhanemizle, illerde müdürlerimizle, mekanlarımız ve imkanlarımızla daha güçlü bir Eğitim-Bir-Sen var” şeklinde konuştu. çok önemli mesafeler aldı. Düne takıp kalmayacağız. Yapılması gerekeni, üzerimize düşeni yapmaya, geleceği satın almaya, gücümüze güç, satın almalarımıza katmaya devam etmeye devam edin. Genel merkezimiz, misafirevimiz, otelimiz, İstanbul'da yakında açacağımız misafirhanemizle, illerde müdürlerimizle, mekanlarımız ve imkanlarımızla daha güçlü bir Eğitim-Bir-Sen var” şeklinde konuştu. çok önemli mesafeler aldı. Düne takıp kalmayacağız. Yapılması gerekeni, üzerimize düşeni yapmaya, geleceği satın almaya, gücümüze güç, satın almalarımıza katmaya devam etmeye devam edin. Genel merkezimiz, misafirevimiz, otelimiz, İstanbul'da yakında açacağımız misafirhanemizle, illerde müdürlerimizle, mekanlarımız ve imkanlarımızla daha güçlü bir Eğitim-Bir-Sen var” şeklinde konuştu.

Emeğimizi çaldırmayacak, emek hırsızlarına nefes aldırmayacağız

“Kendi mekânımız ve imkânımızla teşkilatımızın çekirdeğini çelikleştirme eğitimleri daha da hız kazanacak” diyen Yalçın, işyeri temsilcilerinin donanımını artırmak, sendikal bilinci yükseltmek, aidiyeti pekiştirmek için hep birlikte seferber olacaklarını vurguladı. Mehmet Akif İnan Vakfı (MAİV) Eğitim Akademisi ile tüm sahaya yayılacaklarının altını çizen Yalçın, şunları söyledi: “İşimiz vaktimizden çok diye şikâyet etmeyeceğiz, örgütlü yapımızla zoru kolay, imkânsızı mümkün kılmaya devam edeceğiz. Emeğimizi çaldırmayacak, emek hırsızlarına nefes aldırmayacağız. Sahadan onlarca sorun sayabiliriz, evet, unutmayalım ki umudumuz, örgütlülüğümüz sorunlarımızdan daha büyük. Dünkü sorunlarımız bugünkülerden çok daha kolay değildi. Hepsini bir bir aştık, aşıyoruz. ‘Yüreği soğuyanın, savaşı biter’ diyor Sezai Karakoç. Yeter ki heyecanımız canlı, teşkilatımız diri olsun.”

Çözümün ve umudun adresiyiz

Eğitim-Bir-Sen olarak, üyelerinin gururu, tüm çalışanların umudu olduklarını belirten Yalçın, “Kamu görevlileri sendikacılığı yüzde 72 örgütlenme oranına ulaştıysa bunda aslan payı bizimdir. Türkiye’nin en büyük emek örgütü, en güçlü sendikasıyız. Çalışanlar her tarafa kulak kesiliyor ve sonunda dönüp Eğitim-Bir-Sen’e bakıyorsa, bu, çözümün ve umudun adresini işaret ediyor demektir. Sadece üyemize karşı sorumluluk duygusu taşımadık; ülkemize, milletimize, yerküremize karşı da sorumlu davrandık her zaman. ‘Dünyada açlık çeken tek bir çocuk bile olduğu müddetçe, her türlü servet çalıntıdır’ diyor Japon Yazar Fuminori. Eşitsizlikler ve adaletsizlikler, yoksulluk ve yoksunluk insanlığın kaderi olmamalıdır, diyoruz. Üstad Sezai Karakoç’un dizelerindeki gibi, ‘Kaç aç varsa hepsi ben/ Kaç hasta varsa hepsi ben/ Kaç liman önlerinde dönen işsiz hamal hepsi ben’ diyoruz. Ten rengimiz farklı olsa da ter rengimiz aynı, göz rengimiz farklı olsa da gözyaşımızın rengi aynı, bakış açılarımız farklı olsa da yaşadığımız acılar aynı, diyerek Akif İnan’ın, ‘Türkümüz dünyayı kardeş bilendir/ Gökleri insanın ortak tarlası’ bakış açısıyla emek mücadelemizi yerelden evrensele büyütmeyi sürdürüyor, ‘Dünya beşten, emek sermayeden büyüktür’ demeye devam ediyoruz. Kavgamız, kapitalistlerle, emperyalistlerle, siyonistlerledir. Kavgamız, bunların taşeronu teröristlerledir. Kavgamız, kanlı stratejileriyle dünyanın kaynaklarını kurutanlarla, vekâlet savaşlarıyla ülkemize, milletimize savaş açanlarla, İstiklal’de, Karkamış’ta masumlara kastedenlerle, Aybüke, Necmettin, Arzu ve Ayşenur öğretmenlerimize kıyanlarladır, kavgamız. Kavgamız, aşımıza, ekmeğimize göz koyanlarla; havamızı, suyumuzu, neslimizi bozanlarladır” diye konuştu.

Bazılarının derdi eğitim çalışanlarının kazanması değil, Eğitim-Bir-Sen’in kaybetmesidir

Diyarbakır annelerini ziyaret eden üyelerini ihraç edip teröre dolaylı destek sunup, ulusalcı hamasete sarılanların farkında olduklarını kaydeden Yalçın, şöyle devam etti: “İstiklal’deki katliamın sorumlusu PKK’yı aklama telaşına düşen, terörü kınıyormuş gibi yapıp kenarı köşeyi dolaşan, ağzına terör örgütünün adını almayan sahtekârların da farkındayız. Şehit edilen öğretmenler için suspus olan ama Mehmetçik PKK’yı vurunca meydanlara koşan sözde sendikaların da farkındayız. Emeğimizin üzerinde tepinen, kazanımlarımıza patent hakkı ödemeyen, masanın ve yasanın çarpıklığından faydalanan, ‘toplu sözleşmeyi kabul etmiyoruz’ deyip her kazanımımızı kendi kazanımı gibi göstermeye çalışan, sahayı kirleten hoyratlığın da, gecekondulaşmanın da, dertleri eğitim çalışanlarının kazanması değil, Eğitim-Bir-Sen’in kaybetmesi olanların da farkındayız. Kaprisi kapasitesinden, hırsı vasfından büyük olanların da farkındayız. Bunlar bizi yıldıramaz, bilakis sorumluluğumuzu artırır. Biliyor ve inanıyoruz ki, çözüm yine örgütlü gücümüzde, ahlaklı duruşumuzda ve erdemli sendikacılığımızda. Çünkü biz Eğitim-Bir-Sen’iz. Biz, diğerlerine göre değil, değerlerimize göre sendikacılık yapıyoruz. Biz hakikatin altını çiziyoruz. Biz tüm kazanımlarımızı örgütlülüğümüzün ve bileğimizin gücüyle kazandık. Kimse ne hafife alabilir ne de itibarsızlaştırabilir.”

3600 ek gösterge başta olmak üzere onlarca kazanım elde eden biz, mevcut sorunların çözümünü sağlayacak olan da biziz

“Diğerleri sorunları konuşadursun, biz bir bir sorunları çözdük, çözmeye devam ediyoruz” diyerek sözlerini sürdüren Yalçın, şöyle konuştu: “Toplu sözleşme hakkını alan biz, eksiklerine rağmen Öğretmenlik Meslek Kanunu için adım atılmasını sağlayan biz, uzman öğretmenlik ve başöğretmenlikte 600 bini bulan çerçeveyi genişleten biz, 3600 ek göstergenin mimarı biz, sözleşmelilerin kadroya geçirilmesini sağlayan biz, nöbet görevine ücret ödenmesini sağlayan biz, öğretmen ve öğretim elemanlarının ek ödemelerini artıran biz, geliştirme ödeneğinin ödenmesine devam edilmesini sağlayan biz, jüri üyelerine ücret verilmesini sağlayan biz, sınıf öğretmenlerine haftada iki saat ilave ek ders ücreti ödenmesini sağlayan biz, üniversite disiplin kurullarında sendika temsilcisinin yer almasını sağlayan biz, promosyonların çalışanlara dağıtılmasını sağlayan biz, toplu sözleşme ikramiyesi ile örgütlülüğü anlamlı kılan ve üyeye kazanç sağlayan yine biz. Burada tek tek kazanımlarımızı sayacak değilim. Hiç şüpheniz olmasın; üniversite idari personeline yer değişikliği hakkını sağlayacak olan, ek gösterge düzenlemesinde torba kanunla ilave yaptıracak, teknikerler ve şefler başta olmak üzere 1. dereceye yükselenlere 3600 ek gösterge verilmesini sağlayacak olan, yardımcı hizmetler sınıfını genel idare hizmetler sınıfına geçirecek olan, emeklilere, usta öğreticilere memur sendikalarına üye olma kapısını açarak örgütlülüğün kapsamını daha da genişletecek olan yine biziz. Öğretmen Atama ve Yer Değiştirme Yönetmeliği’ndeki aksaklıkları giderecek, 9 ayrı hususta dava açtığımız Yönetici Atama Yönetmeliği sorununu çözecek, hizmetli, memur, şeflerimiz, şube müdürlerimiz başta olmak üzere, genel idare hizmetleri ve yardımcı hizmetler sınıfı personelinin mali ve özlük haklarında iyileştirmeler yaptıracak olan yine biziz. Görevde yükselme ve unvan değişikliği sınavlarının başta üniversiteler olmak üzere tüm kurumlarda yapılmasını sağlayacak olan da, karar mekanizmalarında sendikaların daha fazla temsilini sağlayacak olan da, baskıcı, antidemokratik, ilkel 82 model kılık ve kıyafet yönetmeliğinden memuru kurtaracak olan da inşallah biziz biz. Memur-Sen olarak, kamu görevlileri sendikacılığına toplu sözleşme hakkını kazandırdığımız gibi, 4688 sayılı Kanun’da değişiklik yapılmasını da sağlayarak toplu sözleşmenin kapsamının genişletildiği, tutanak düzenine geçildiği, sürenin artırıldığı, Hakem Heyeti aritmetiğinin düzeltildiği, örgütlenme özgürlüğünün genişlediği, işçilerde olduğu gibi memurlara da grev hakkının temin edildiği, yasadaki çarpıklığın düzeldiği, masadaki adaletsizliğin giderildiği, dayanışma aidatının geldiği zemini temin edecek olan da yine biziz.”

Kazanımlarımızın itibarsızlaştırılmasına fırsat vermeyecek, emeğimize sahip çıkacağız

Aldıkları kazanımların itibarsızlaştırılmasına fırsat vermeyeceklerini vurgulayan Yalçın, “Emeğimize sahip çıkacak, her çözümümüze bir sorun bulmaya çalışanların kuru gürültüsüne pabuç bırakmayacağız. Yıllarca Öğretmenlik Meslek Kanunu ve kariyer basamakları konusunu gündemde tuttuk. Sonuç bildirgelerimizin başat konusu yaptık. Eğitim-Bir-Sen’in azminin, fikri takibinin, gücünün, yıllar süren mücadelesinin sonucudur, eksik de olsa atılan adımlar. Kanunun çıkacağını bile hayal edemeyenler, istemezükçüler bizim de itiraz ettiğimiz eksikleri gösterip, kazanımımızı itibarsızlaştırmanın peşine düştüler. Biz ne toptan evetçiyiz ne de toptan retçiyiz. Bir düzenlemenin eksiği varsa tamamlamaya çalışırız. Kanun, getirdiği haklar itibarıyla sahiplenilmeyi hak ettiği gibi, eksiklikleri itibarıyla da ilave düzenlemeleri zorunlu kılıyor. Öğretmenlik Meslek Kanunu; öğretmenlere 3600 ek gösterge hakkını, kariyer basamaklarının yeniden hayata geçirilmesini, uzman ve başöğretmenlik sistemini, uzman öğretmenlik/başöğretmenlik için öngörülen tazminat oranlarının artırılmasını, aday öğretmenlikten asli öğretmenliğe geçişte sınavın kaldırmasını sağlıyor. Elbette kanunun iyileştirilmeye açık tarafları var. Kanun, resmî-özel kurum öğretmenlerinin tümünü esas almalı, özelde çalışan öğretmenlere taban ücret uygulaması getirmeli. Kadrolu-sözleşmeli-ücretli karmaşası bitmeli, istihdamda güçlük çekilen yerlere teşvik sistemi getirilmeli, cebri değil cezbi yöntem uygulanmalı, mülakat kaldırılmalı, görevde yükselme/unvan değişikliği sınavları bir takvime bağlanmalı, mesleki özerklik tesis edilmeli, haklar ve yetkiler genişletilmeli, yazılı sınava dayalı okul yöneticiliği yasal statüye kavuşturulmalı, toplu sözleşme teklifimiz esas alınmalı, kariyer basamakları sınava değil süreye bağlı olmalıdır, dedik ve diyoruz. Doktora yapanlar, direkt başöğretmen olsun, dedik, yanlış mı dedik? Şube müdürü, ilçe müdürü, il müdür yardımcısı, il müdürü uzman öğretmenlik ve başöğretmenlik unvanını kullansın ve haklarından faydalansın, dedik, yanlış mı söyledik? İlle de 20 yıl deniliyorsa herkes mesleğinin 20. yılında başöğretmenliğe başvurabilsin, dedik, yanlış mı söyledik? Öğretmenleri şiddete karşı koruyacak düzenleme meslek kanununun içinde olsun, dedik, yanlış mı söyledik? Tek tek sayacak değilim, ne istediğimizi çerçeveledik, Öğretmenlik Meslek Kanunu tasarımızı kamuoyunun ve yetkililerin dikkatine ve ilgisine sunduk” dedi.

Öğretmenlere ‘sınava girmeyin’ çağrısı yapıp sahayı provoke edenler sınava girip başöğretmen oldular

Ali Yalçın, söz konusu konuşmayı bir turnusol kâğıdı görevi de gördüklerine dikkat etmeye yönelik, “Ama dertleri üzüm yemek olmayanlar kanunu üzerinden ele geçirmeye ve köşeye biziye sıkıştırmaya çalıştılar. Hamleleri ellerinde patladı. Utanmayı unutanların kızarmayan yüzleri, Bakanın, 'Biz bakanlık olarak sadece yüksek lisans ve doktora yapanlar uzman/başöğretmenlik düşünürken, Eğitim-Bir-Sen'in ekseniyle 614 bin öğretmenin uzman öğretmen-başöğretmen araştırma önü açıldı, Eğitim-Bir-Sen için sınav yapılsın demedi ' anlatımıyla da kızarmadı. Türkiye'de her şeysiniz ama rezil olamazsınız, diye bir söz var; öğretmenlere 'sınava girmeyin' göçmenleri sahayı kışkırtanları, kendilerini sınava girmeye başöğretmen oldular. Biz sınava karşı toplu sözleşme kararımızı savunduk, Üyelerimizi yaşadıkları sınava karşı hazırlıklar için özet notlar ve denemeler sunduk. Sahanın sesini duyurmak için dersi bırakıp basın açıklamasını yaptık, mahşeri cümbüşçülerle aynı kareye girmekten de kaçındık. Çünkü biz, bir siyasi partinin fotoğrafa girdiği, başka bir partinin sufle çıkardığı, sınava dava açmayıp, açmış gibi algı yürütenlerin sözcülüğünü yaptığı, terör sevicilerin başköşeyi amaçladığı bir eylemi sendikacılık olarak görmedik, görmez. Birileri kullanışlı aparat olmayı hazmedebilir ama biz Eğitim-Bir-Sen'iz, hiç kimse değirmenine su taşımayız, bizim amacımız üzüm yemek, bağcı dövme değil” değerlendirmesinde bulundu. Davaa açmayıp, açmış gibi algı yürütenlerin sözcülüğünü yaptığı, terör sevicilerin başöğretme sınavını toplama bir eylem sendikacılık olarak görmedik, görmez. Birileri kullanışlı aparat olmayı hazmedebilir ama biz Eğitim-Bir-Sen'iz, hiç kimse değirmenine su taşımayız, bizim amacımız üzüm yemek, bağcı dövme değil” değerlendirmesinde bulundu. Davaa açmayıp, açmış gibi algı yürütenlerin sözcülüğünü yaptığı, terör sevicilerin başöğretme sınavını toplama bir eylem sendikacılık olarak görmedik, görmez. Birileri kullanışlı aparat olmayı hazmedebilir ama biz Eğitim-Bir-Sen'iz, hiç kimse değirmenine su taşımayız, bizim amacımız üzüm yemek, bağcı dövme değil” değerlendirmesinde bulundu.

Ekonomik istikrar sağlanmalı, sabit gelirliler, kamu görevlilerinin yargısına karşı korunmalıdır.

Pandemiyle başlayan ekonomik krizin, dünyanın farklı yerlerinde yaşanan savaşlarla daha da derinleştiğini, bütün dünyadaki patlamanın yayılmasını, satın almayı başarmayı dile getiren Yalçın, “Kamu görevlilerinin alım gücünün yükseltilmesi gerekiyor. Ev kiraları ateş pahası. En ufak dizia eş değer zamlar geliyor. Hatta ücret artışı haberi bile zamma yansıması oluyor. Piyasa kontrolünün alınmalı, yasal doğumun, tekelleşmenin önüne geçilmeli, ekonomik istikrar sağlanmalı, sabit gelirliler, kamu görevlilerinin hakimiyetine karşı korunmalıdır. Biz dedik, bugün yine söylüyoruz. Memur için en iyi zam, düşük enflasyon ve piyasa istikrarıdır. Alım köprüsünün korunmadığı hiçbir zam, zam değildir. Bu idamist altı ayda bir yapılan diziler, üzerinden üç ay gerçekleştiriyor. Biz bunu önlemenin açıklamalarını daha önce de açıkladık. dedi ki,

Çalışma hayatının dinamiklerini belirleyen birikim de, toplumu dinamitleyen düşüncelere set olan bilinç de biziz

Sorun çözen, kazanım üreten bir sendika olduklarını söyleyen Yalçın, “Eğitim-Bir-Sen varsa kazanım var; teşkilatta kalite, sendikacılıkta nitelik var. Çalışma hayatının dinamiklerini belirleyen birikim, toplumu dinamitleyen düşüncelere set olan bilinç var. Eğitim-Bir-Sen varsa mazlumların umudu, yetimlerin sahibi var. Çobanbey’den İdlib’e, Cerablus’tan Reyhanlı’ya okulları, misafirhaneleri, yetimhaneleriyle Suriyeli yetimlere, çocuklara, okul, sığınma ve barınma imkânı sunan, ‘Her Sınıfın Bir Yetim Kardeşi Var’ projesiyle 5 kıtada 25 bin yetime ulaşan Eğitim-Bir-Sen var. Eğitim-Bir-Sen varsa, çelik çekirdeği güçlendiren, öğretmenlerin, yöneticilerin mesleki gelişim ve motivasyonunu artıran, 13 bin 430 öğretmene eğitim veren, sendikamıza teşekkür halkası oluşturan Mehmet Akif İnan Vakfı (MAİV) Eğitim Akademisi var. Eğitim-Bir-Sen varsa, teşkilata zindelik, sahaya hareket katan, araştırmalar ve raporlarla, teşkilat buluşmaları ve sertifikalı eğitim programlarıyla, çalışma hayatı ve kadın konusundaki özgün duruşuyla geleceğe umut olan, yükümüzü paylaşan Kadınlar Komisyonu var. Eğitim-Bir-Sen varsa, yeni Akif İnanlar, Erol Battallar yetiştiren, gençlerimize giydirilmek istenen ‘Z kuşağı’ isimli deli gömleğini yırtıp atan, 6 yılda 40 bine varan öğretmen, 450 bine yaklaşan öğrenciye 1 milyon 620 bin kitap okutan, kültürel soykırıma karşı ‘diriliş neslini’, sekülarizme karşı ‘Asım’ın neslini’, siyonizme karşı ‘Kudüs neslini’, enformatik cehalete karşı ‘bilge nesli’ yetiştiren Genç Memur-Sen var, Bir Bilenle Bilge Nesil projesi var. Medeniyet inşasında ben de varım diyen, emek mücadelesine zindelik, enerji ve hareket getiren Kadınlar Komisyonumuz ve Genç Memur-Sen’imizin genel merkez ve il-ilçe yönetimlerine, temsilcilerine, bu çalışmaları illerimizde himaye eden Eğitim-Bir-Sen’e, kültürel ve eğitim faaliyetlerinde destek kuvvetimiz Mehmet Akif İnan Vakfı’na ayrı ayrı teşekkür ediyorum” şeklinde konuştu.

Sahaya çıkarken elimizde tarihî kazanımlar, güçlü argümanlar var

Genel Başkan Ali Yalçın, sahaya çıkma; kurumlara, işyerlerine, öğretmen odalarına gitme zamanı olduğunu dile getirerek, sözlerini şöyle tamamladı: “Sahaya çıkarken elimizde tarihî kazanımlar, güçlü argümanlar var. 424 bini aşkın sözleşmelinin kadroya geçirilmesi, 50/d’lilerin 33/a’ya geçişi var. 3600 ek gösterge var. Uzman öğretmenlik ve başöğretmenlikte 600 bini bulan geniş çerçevede rehberliğimiz, emeğimiz, alın terimiz var. Bütün eksikliklerine rağmen Öğretmenlik Meslek Kanunu var. Eğitim-Bir-Sen’de 103, konfederasyonumuzda 802 kazanım var. Sahaya çıkacağız; gönüllerde taht kuracak, yüreklerde yer edineceğiz. Yeni üyeler kazanacak, her yeni gün çıtayı yükselteceğiz. Sahada basılmadık yer koymayan, tezvirata, kara propagandaya pabuç bırakmayan, yılmayan, durmayan, yorulmayan soylu mücadelenin erdemli teşkilatına selam olsun. Çağın bilgisini tarihin birikimiyle buluşturan, her menzilde zembereği yeniden kuran, her varışta çıtayı daha yukarıya koyan, ‘Adamlık bir cinsiyet meselesi değil, şahsiyet meseledir’ diyerek her devrin adamı değil, her devirde adam olan, ‘Kayık istediğimiz yerde değilse, kadere küsmek yerine küreklere daha fazla asılmak gerekir’ diyerek ihlası, bereketi, heybeti, gayreti kuşanan Türkiye’nin erdemliler hareketine selam olsun.”

Daha sonra, Genel Başkan Ali Yalçın, ilçelerle; Genel Sekreter Latif Selvi, şube sekreterleriyle; Teşkilatlanmadan Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Ramazan Çakırcı, teşkilatlanmadan sorumlu şube başkan yardımcılarıyla; Mali İşlerden Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Muammer Karaman, mali işlerden sorumlu şube başkan yardımcılarıyla; Basın ve İletişimden Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Şükrü Kolukısa, basın ve iletişimden sorumlu şube başkan yardımcılarıyla; Hukuk ve Toplu Sözleşmeden Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Hasan Yalçın Yayla, hukuk ve toplu sözleşmeden sorumlu şube başkan yardımcılarıyla; Eğitim ve Sosyal İşlerden Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Atilla Olçum, eğitim ve sosyal işlerden sorumlu şube başkan yardımcılarıyla bir araya geldi.

MEMUR-SEN
KONFEDERASYONU
EĞİTİMCİLER BİRLİĞİ
SENDİKASI
Zübeyde Hanım Mahallesi Sebze Bahçeleri Caddesi No:86
Altındağ - Ankara / TÜRKİYE
Tel : 0.312 231 23 06 Faks : 0.312 230 65 28
ebs@ebs.org.tr
Copyright © Eğitim Bir Sen