Eğitimcilerle bağı koparak değil, onaracak politikalar izlenmeli

Eğitimcilerle bağı koparak değil, onaracak politikalar izlenmeli

Eğitim-Bir-Sen Genel Başkan Yardımcısı Hasan Yalçın Yayla, eğitimcilerle Millî Eğitim Bakanlığı arasındaki bağı koparacak değil, onaracak, güçlendirecek politikaların üretilmesi ve hayata geçirilmesi gerektiğini söyledi.

Malatya şubelerinin öğretmenevinde yapılan divan toplantısında konuşan Hasan Yalçın Yayla, ülke olarak, birlik ve beraberliğe ihtiyaç duyulan bir dönemde olduklarını belirterek, “Ülke olarak, millet olarak, çetin bir süreçten geçiyoruz. Yaşadığımız coğrafyada ve ülkemizde yeni oyunlar peşinde koşan, ülkelerin sınırlarını değiştirme stratejilerini uygulamaya çalışan, başta Orta Doğu olmak üzere, İslam coğrafyasını kan gölüne çeviren emperyal güçlerin oyunlarını boşa çıkarmak için birlik olmaya, beraberlik içerisinde hareket etmeye, dayanışmaya ihtiyacımız var. Böyle bir süreçte, biz üzerimize düşeni, her zaman olduğu gibi, yapmaya gayret ediyoruz. Bununla birlikte, üyelerimizin, eğitim çalışanlarının sorunlarını gündeme getiriyor, çözüme ilişkin öneriler sunuyoruz” dedi.

İnsanlığın geleceğini dert edinerek sendikacılık yapmaya devam edeceğiz

Özelde üyeleri, eğitim çalışanları genelde ise ülke ve insanlık için mücadele ettiklerini kaydeden Yayla, “Amacımız, sadece kamu görevlilerinin ekonomik ve sosyal haklarını savunmak değil, aynı zamanda vesayeti deşifre ederek, tam demokrasiye geçişi sağlamaktır. Sendikacılığı belli konulara sabitlemiyoruz. Aksine kamu görevlilerinin ekonomik ve sosyal haklarından mazlum ve mağdurların sorunlarına kadar her alana karşı duyarlıyız. Kısaca, üyelerimizin, ülkemizin ve insanlığın geleceğini dert edinerek sendikacılık yapıyoruz” şeklinde konuştu.

Temel ilkemiz haklıyı güçlü kılmaktır

İnsanlara faydalı olma, hak ve özgürlükler hedefiyle yola çıkan sendikal bir anlayışın temsilcileri olduklarını vurgulayan Yayla, “Temel ilkelerimizden biri, güçlüyü haklı değil, haklıyı güçlü kılmaktır. Kurulduğumuz günden beri hep haklının yanında, haksızın karşısında olduk, olmaya da devam ediyoruz” ifadelerini kullandı.

Çalışma yapılırken, geçmişte yaşanan sıkıntılar göz önünde bulundurulmalı, yarınlar düşünülerek adım atılmalıdır

Eğitimin ve eğitim çalışanlarının, öğretmen açığı, farklı istihdam şekilleri, mülakatla öğretmen atama yöntemi, eğitimcilere yönelik şiddet olayları, kariyer basamaklarında yükselme sistemi, istihdamda zorluk çekilen bölgelerdeki sorunlar, eğitim yönetiminde yaşanan sıkıntılar başta olmak üzere, çözüm bekleyen birçok sorunu bulunduğunu dile getiren Yayla, şunları söyledi:

“Bunca sorun varken, Millî Eğitim Bakanlığı’nın öğretmenin performansını ölçmeye yönelik arayış içerisine girmesini anlamakta güçlük çekiyoruz. İstişareye dayanmayan, paydaşların görüş, eleştiri ve önerileriyle desteklenmeyen, toplumsal meşruiyeti olmayan çalışmaların olumlu netice vermediği tecrübelerle sabittir. Sorun çözmek yerine yeni sorunlara yol açan, açacak olan performans değerlendirmesi başta olmak üzere, eğitimcilerin motivasyonunu yok eden, iş barışına zarar veren, öğretmeni öğrencilerin parmak salladığı bir konuma düşüren her türlü uygulamaya karşı olduğumuzu, olacağımızı bir defa daha ifade ediyorum. Yetkililerden, eğitimcilerle Bakanlık arasındaki iyice zayıflatılmış olan bağı koparacak değil, onaracak, güçlendirecek politikalar üretmelerini istiyor ve bekliyoruz. Çalışma yapılırken, geçmişte yaşanan sıkıntılar göz önünde bulundurulmalı; ülkenin, milletin, çalışanların hassasiyeti gözetilmeli, yarınlar düşünülerek adım atılmalıdır. Bizler, birlik ve beraberlikten dem vururken, birliğimize halel getirilmesine, eğitimcilerin birbirleriyle, öğrenci ve velilerle karşı karşıya getirilmesine asla sessiz ve tepkisiz kalmayacağız.”